Sıkça Sorulan Sorular
Böbrek taşı olan insanlar ne yememeli?
Özellikle oksalat atılımı fazla olan kişilerde oksalatça zengin pancar, fındık, kakao, ıspanak, çikolata, soya ve buğday gibi gıdaların aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. B-6 vitamini eksikliğine ise dikkat edilmeli, C vitamini alımı sınırlandırılmalı ve Vitamin D takviyesi yapılmamalıdır. İdrarla birlikte atılan oksalatın nerdeyse %40’ı C vitamininden dönüşerek oluşmaktadır. Aşırı tuz tüketimi idrarda kalsiyum tuzlarının kristalleşmesine sebep olmaktadır. Günlük tuz miktarının tüketimi 3-5 gramı geçmemelidir.
Yüksek miktarda hayvansal protein tüketimi idrarı asidik hale getirmekte; idrardaki sitrat gibi taş oluşumundan koruyucu madde miktarının azalmasına, taş oluşumuna yol açan kristal atılımının ise artmasına yol açar. Tüketimin günlük 1 gr/kg ile sınırlandırılması önerilir.
Araştırmalar bize sadece tuzun ve hayvansal proteinlerin kısıtlanması ile taş oluşum riskini yarı yarıya azaldığını gösterilmiştir.
Böbrek taşı oluşumunu önlenmek için neler yapılabilir?
Günde 2 L idrar çıkaracak kadar sıvı tüketilmelidir. Portakal, limon ve greyfurt suyu gibi sitratça zengin sıvıların tüketiminin taş oluşumundan koruduğu bilinmektedir. Genel olarak tüketilmesi önerilen sıvı sudur. Özellikle oksalat atılımı fazla olan kişilerde oksalatça zengin ıspanak, pancar, çikolata, fındık, kakao, soya ve buğday gibi gıdaların aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. Aşırı tuz tüketiminden ve yüksek oranda hayvansal protein tüketimi kaçınılmalıdır. Sebze ağırlıklı ve lifçe zengin beslenme tarzı oluşturulmalıdır. Kalsiyumdan zengin peynir, yoğurt ve süt gibi gıdalar aşırıya kaçmamak kaydıyla düzenli olarak tüketilmelidir. Vitamin D takviyesi yapılmamalıdır. C vitamini alımı sınırlandırılmalı ve B-6 vitamini eksikliğine ise dikkat edilmelidir.
Böbrek taşı toplumda ne sıklıkla görülür?
Böbrek taş hastalığı oldukça yaygın bir sağlık sorunudur. Son 30 yılda görülme sıklığı dramatik bir şekilde artmaktadır. Bir kişinin yaşamı boyunca böbrek taş hastalığına yakalanma oranı 1980’li yıllarda %3 olarak bildirilirken, 1990’lı yıllarda bu oran %5, günümüzde ise %10 olarak bildirilmektedir. Özellikle sedanter yaşam tarzı ile tuz ve karbonhidrat bakımından zengin beslenme alışkanlıkları bu artıştan sorumlu tutulmaktadır. Türkiye böbrek taş hastalığının dünya genelinde en sık izlendiği coğrafi bölgelerden birisi olup yaşam boyu görülme olasılığı (prevalansının) %15 civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Böbrek taşı oluşumunu ne artırır?
Biz böbrek taşlarını en sık; az sıvı tüketen ya da sıvı kaybını arttıran koşullarda yaşayan (sıcak ve sert iklim ya da çalışma koşulları) kişilerde; idrarı asidik hale getiren ve taş oluşumunu kolaylaştıran durumlarda (sedanter yaşam süren, obezite, hipertansiyon, diyabet gibi); karbonhidrat, protein ve tuz ağırlıklı beslenen kişilerde; genetik veya yapısal olarak bir takım metabolik bozukluklara sahip olan kişilerde (sistinüri, hiperkalsiüri, hipositratüri vb) böbrek taş hastalığı daha sık izlenmektedir.
Hangi sağlık sorunları kişide böbrek taşı oluşumunu hızlandırır?
Taş oluşumu açısından yüksek risk grubu olarak kabul edilen gruplar şu şekildedir;
- Çocukluk çağında başlayan taş hastalığı
- Ailesel taş hastalığı varlığı
- Sık tekrarlamaya meyilli taş içerikleri (Kalsiyum fosfat taşları, ürik asit veya ürat içeren taş kompozisyonları, enfeksiyon taşı, sistin taşı)
- Taş oluşumu ile ilişkili hastalıkların varlığı; gastrointestinal hastalıklar, hiperparatiroidizm, metabolik sendrom, nefrokalsinozis, polikistik böbrek hastalığı, bariatrik cerrahi, sarkoidoz, spinal kord yaralanması, nörojenik mesane
- Taş oluşumu ile seyreden genetik bozuklukların varlığı; dihidroksiadeninüri, sistinüri, primer hiperoksalüri, Tip I RTA, 2,8 ksantinüri, LeshNyhan sendromu, kistik fibrozis
- Taş oluşumuna neden olan anatomik anomali varlığı; VUR, medüller sünger böbrek, UP darlık, kalisiyel divertikül, üreteral striktür, atnalı böbrek, üreterosel
- İlaca bağlı taş oluşumu
Böbrek taşlarının hepsi aynı yapıda mıdır?
Böbrek taşları yapısını oluşturan kristal cinsine göre 5 kategoriye ayrılmaktadır: Sistin Taşları, Kalsiyum Oksalat Taşları (en sık), Ürik Asit Taşları, Kalsiyum Fosfat Taşları ve Enfeksiyon (Strüvit) Taşları.
Böbrek kumu ile böbrek taşı arasında ki fark nedir?
Böbrek kumu; genellikle milimetrik boyutta küçük böbrek taşlarını ya da radyolojik olarak izlenmeyen ancak idrar analizinde saptanan taş kristallerini ifade etmek için halk arasında kullanılan bir ifadedir.
Böbrek taşı düşürme doğal yollarla mümkün mü?
Böbrek taşları özellikle belli bir boyutun altındaki taşlar herhangi bir müdahele olmadan kendiliğinden düşebilmektedir. Burada en önemli faktör taşın boyutudur. 1 cm üzeri taşların kendiliğinden düşme ihtimali çok düşüktür. 7 mm boyutunda bir taşın kendiliğinden düşme ihtimali %50 olarak kabul edilir. Taş boyutu azaldıkça kendiliğinden düşme ihtimali artmaktadır. Bol sıvı tüketimi, bol hareket ve birtakım ilaçlarla taşların kendiliğinden düşme ihtimali arttırılabilmektedir.
Böbrek taşı nasıl düşürülür?
Genellikle küçük boyutlu taşlar; bol su tüketimi, egzersiz yapılması ve üreter kanalını genişleten ilaçların kullanımı ile kendiliğinden düşebilmektedir. Taşın düşme ihtimalinde aynı zamanda taşın boyutu, şekli ve üreter dediğimiz böbrek kanalının genişliği rol oynamaktadır. Böbrek çıkışını tıkayan ve böbreği genişleten taşlar düşürülemez ve zamanında müdahele edilemezse böbrek kaybına ya da sepsis gibi hayatı tehdit eden enfeksiyonlara yol açabilmektedir.
Halk arasında kaynatılmış ısırgan veya maydonoz suyu, yoğurt suyu, kızılcık suyu, çeşitli yer altı suları, galiburu, eşkina balığı, limon ve yağ kürleri, bira tüketimi gibi birçok yöntemin taş düşürmede etkili olduğuna inanılsa da bunların taş düşürmedeki etkinliğine dair bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır.
Böbrek taşı düşürmede taşın boyutu önemli midir?
Taşlarının düşürülmesinde en önemli faktör taş boyutudur. 1 cm’den büyük taşların kendiliğinden düşme ihtimali yok denecek kadar düşükken, 7 mm boyutundaki bir taşın düşme ihtimali %50 kabul edilmektedir. 4 mm’den daha küçük taşların düşme ihtimali ise %90’dır.
Böbrek taşı düşürme ne kadar sürer?
Böbrek kanalına düşmüş taşların düşürülmesi için geçen süre; sıvı tüketimi, taşın şekli, taşın boyutu, taşın yerleşim yeri, böbrek kanalının genişliği gibi birçok faktöre bağlıdır. Eğer taş böbrek kanalını tıkamışsa ve 2-3 haftalık bir bekleme süreci sonunda düşmemişse müdahele ile alınması gerekmektedir. Aksi takdirde böbrek fonksiyon kaybından sepsise kadar varabilen ciddi problemler doğurabilmektedir.
Böbrek taşı düşürmenin en kolay yolu nedir?
Böbrek taşlarının düşürülmesini kolaylaştırmanın yolları; bol su tüketimi, egzersiz ve spor yapılması ile doktor kontrolünde taş düşürmeyi kolaylaştırıcı ilaçların kullanılmasından oluşmaktadır.
Bitkisel tedavinin böbrek taşı düşürülmesine etkisi nedir?
Halk arasında kaynatılmış ısırgan veya maydonoz suyu, yoğurt suyu, kızılcık suyu, çeşitli yer altı suları, galiburu, eşkina balığı, limon ve yağ kürleri, bira tüketimi gibi birçok yöntemin taş düşürmede etkili olduğuna inanılsa da bunların taş düşürmedeki etkinliğine dair bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Bugün için bol su tüketimi, bol hareket ve egzersiz ile idrar kanalını genişletici birtakım ilaçların kullanımının taş düşürülmesini kolaylaştırıcı faktörler olduğu gösterilmiştir.
Böbrek taşı tedavi edilmezse ne olur?
Böbrek taşları tedavi edilmezse tekrarlayan şiddetli ağrılara, üriner sistem enfeksiyonlarına ve böbrek fonksiyon kaybına yol açabilmektedir.
Böbrek taşı olan kişi ne yapmalıdır?
Böbrek taşı olan kişilerin mutlaka bir üroloji uzmanına görünüp mevcut taşının tedavisinin yapılması gerekmektedir. Taş tedavi edildikten sonra tekrar taş oluşumunun önlenmesi için yaşam tarzı değişiklikleri, diyet uygulamaları ve gerekli durumlarda taş analizi ve metabolik araştırma sonuçlarına göre taş oluşumunu önleyici ilaçların kullanımı gerekmektedir.
Böbrek taşlarında ameliyat ne zaman gerekmektedir?
Böbrek alt kutbuna yerleşmiş herhangi bir şikayete yol açmayan küçük taşlar müdahele edilmeden takip edilebilirler. Onun dışındaki 5 mm ve daha büyük taşlar kendiliğinden düşmüyorlarsa ESWL, lazerle taş kırma (URS/RİRC) ve perkütan taş cerrahisi (PNL) gibi yöntemlerle tedavi edilmesi önerilmektedir.
Böbrek taşı kırma ameliyatı başarı oranı nedir?
Böbrek taşı kırma yöntemlerinin başarısı kullanılan tekniğe, taşın boyutuna, taşın yerleşimine, taşın sayısına, taşın sertliğine, böbreğin anatomisine, hastanın kilosu, fiziksel özellikleri ve ek hastalıkları gibi birçok faktöre göre değişmektedir. URS/RİRC yöntemi genelde 2-3 cm’den küçük taşlarda; PNL yöntemi ise 2-3 cm’den büyük taşlarda tercih edilir. Başarı oranı her iki yöntemde güncel literatürde %90’ın üzerinde bildirilmektedir.
Böbrek taşı kırma ameliyatı sonrası iyileşme ne kadar sürer?
Lazerle taş kırma ameliyatı (URS/RİRC) sonrası hastalar genellikle aynı gün taburcu edilmekte, ertesi gün ise gündelik yaşantısına dönebilmektedir. Perkütan taş cerrahisi (PNL) sonrası ise 1-2 gün hastanede yatış gerekmektedir. PNL ameliyatı sonrası böbrekte delik açılarak taş toplandığı için ameliyat sonrası bir süre istirahat edilmesi, zorlayıcı ağır egzersizlerden uzak durulması gerekmektedir.
Böbrek taşı tekrar eder mi?
Hayatında ilk kez taş hastalığı tanısı konulan ve tedavisi gerçekleşen kişilerin yaklaşık %50’sinde 10 yıl içerisinde taş hastalığının tekrar nüks ettiği görülmektedir. Bu sebepten taşsızlık sağlanan hastalarda yapılması gerekli ilk iş tekrar taş oluşumunun önüne geçmektir.
Taş hastalarının tümünün uyması gereken birtakım koruyucu tedbirler vardır. Bu koruyucu tedbirlerin ana noktasını diyet alışkanlıklarının düzenlenmesi (sıvı tüketimi, dengeli ve sebze ağırlıklı beslenme, tuzun ve hayvansal proteinlerin kısıtlanması vb.) ve yaşam tarzı değişiklikleri (düzenli egzersiz yapma, aşırı sıvı kaybından kaçınma, obeziteden korunma vb. ) oluşturmaktadır.
Böbrek taşı tedavisinde son yenilikler nelerdir?
Son yıllarda gelişen teknoloji, modern lazer cihazları, minyatürleşen cihazlar ve artan deneyim ile birlikte böbrek taşları çok daha yüksek başarı ile tedavi edilebilir hale gelmiştir. Eskiden açık cerrahi ile tedavi edilen böbrek taşı ameliyatlarından sonra görülen büyük kesi izleri, ameliyat sonrası uzun yatış süreleri, yüksek oranda izlenen istenmeyen yan etkiler, ameliyat sonrası yaşanan ağrılar, böbrek hasarı gibi ciddi olumsuzluklar yeni teknoloji ile yerini günübirlik çok yüksek başarı oranına sahip hastanın ertesi gün normal yaşantısına dönebildiği modern cerrahi tekniklere bırakmıştır.
Böbrek taşı kadınlarda mı erkeklerde mi daha çok görülür?
Taş hastalığı erişkin erkeklerde kadınlara göre daha çok izlenmektedir. Ancak son yıllarda özellikle kadınlarda ve ergenlik dönemindeki çocuklarda hızlı bir artış gözlenmektedir. Bu durumun başlıca nedenini ise tuzca ve karbonhidratça zengin beslenme alışkanlığı, hızla yükselen obezite ve hareketsiz yaşam tarzı oluşturmaktadır. Hareketsiz yaşam tarzına ve kötü beslenmeye bağlı oluşan insülin direnci, kadınlık hormonu olan insülinin koruyucu etkisini ortadan kaldırarak, kadınlarda taş oluşum yatkınlığına neden olmaktadır. taş hastalığı 1950’lerde erkeklerde kadınlardan 7 kat daha fazla görülürken, günümüzde bu oran 1.5 kata kadar düşmüştür.