NOT : Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Muayene ve ameliyat fiyatları için şimdi iletişime geç!
TEDAVİ EDİLEN DİĞER HASTALIKLAR
Erkeklerde meni içeriğinin bir kısmının üretildiği, idrar kesesinin hemen altına yerleşmiş yaklaşık ceviz büyüklüğünde (10–20 gr) bez dokusu prostattır. Prostat bezinin salgıladığı sıvılar, vajina içerisinde meninin akışkan hale gelmesini ve içerdiği maddeler sayesinde spermleri çevresel faktörlerden koruyarak vajinal ortamda hayatta kalabilmelerini sağlamaktadır.
Yaygın olarak izlenen 3 hastalığı vardır;
Prostat ve çevresindeki dokuların iltihabi hastalığı olup, sıklıkla genç ve üreme çağındaki erkekleri etkilemektedir. En sık görülen bulgu ve şikayetler; ateş, halsizlik, idrar yaparken yanma, idrar yapma güçlüğü, acil idrar yapma ihtiyacı, kanlı idrar, makat çevresinde ağrı, ağrılı boşalma ve sertleşme sorunlarıdır.
Yaşla birlikte büyüyen prostatın etrafını sardığı idrar kanalına baskı yapması sonucu idrarın rahat atılamaması ile karakterize bir durum olup, 50 ve 60’lı yaşlardaki erkeklerin yaklaşık yarısında; daha ileri yaş grubundaki erkeklerin ise %90’da idrar yapmakla ilgili problemlere yol açmaktadır. Çünkü erken teşhis ve tedavinin önemli olduğu iyi huylu prostat büyümesinde geç kalındığında böbrek yetmezliği, mesane taşı, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve hatta kronik irritasyona bağlı mesane kanseri gelişebilmektedir.
Sık idrara çıkma, gece idrara kalkma, ani idrar yapma isteği, idrar kaçırma, zayıf idrar akımı, kesik kesik idrar yapma, idrar yapmakta zorlanma, mesanenin tam boşalmadığı hissi ve idrar bitiminde iç çamaşırına damlama en sık izlenen şikayetlerdir.
Hastanın tıbbi öyküsünün ayrıntılı ve dikkatli bir şekilde alınması önemli bir yer tutar. Prostatın makattan parmakla muayenesi de önem taşımaktadır. Hastanın durumuna göre yapılması gerekebilecek diğer testler şunlardır:
– Prostat spesifik antijen (PSA) testi: Prostat kanseri olasılığına yönelik kan testidir.
– İdrar akım hızı testi: İdrar akım hızını, işeme şeklini ve rezidü idrar miktarını gösterir.
– Ultrasonografi: Böbrek, mesane (idrar torbası) ve prostatın görüntülenmesini sağlar.
– Sistoskopi: Dış idrar kanalının ve mesanenin (idrar torbası) alet kullanılarak gözle doğrudan incelenmesidir.
İyi huylu prostat büyümesinde uygulanacak tedavi; doktor tarafından hastanın durumuna göre belirlenmektedir. Hastanın şikayetlerinin şiddetine bağlı olarak yakın takip, ilaç tedavisi, fokal tedaviler veya cerrahi yöntemler tedavide tercih edilebilmektedir.Günümüzde en sık uygulanan 2 cerrahi yöntem ise TUR ve HoLEP teknikleridir.
Transüretral Prostat Rezeksiyonu (TUR-P): İyi huylu prostat büyümesinin (BPH) cerrahi tedavisinde en sık uygulanan ve 80 gr’dan küçük prostatların tedavisinde altın standart teknik olarak kabul edilen endoskopik (kapalı) bir cerrahi yöntemdir.
HoLEP: Lazerle Prostat Ameliyatı olarak da bilinen bu yöntemde büyümüş olan prostat iç dokusu (adenom) lazer yardımıyla kapsülünden ayrılmakta, daha sonra küçük parçalara ayrılarak dışarı çıkarılmaktadır. Bu işlem herhangi bir kesi yapılmadan idrar kanalından bir endoskop vasıtasıyla girilerek yapılmaktadır.
Etkilediği yaş grubu itibariyle (50 yaş üzeri erkekler) iyi huylu prostat büyümesi ile birlikte bulunabilen, ancak ondan kaynaklanmayan ayrı bir hastalıktır. İleri evrelere ulaşıncaya kadar da sıklıkla hiçbir semptom ve bulguya yol açmamaktadır. Bu nedenle 50 yaş üzeri her erkeğin, idrarla ilgili herhangi bir şikayeti olsun ya da olmasın, yılda en az bir kere üroloji uzmanına prostat kontrolüne gitmesi önerilmektedir.
Prostat kanseri, Amerikan Kanser Derneği verilerine göre batılı ülkelerde erkeklerde en sık izlenen kanser türü olup, tüm kanser vakalarının yaklaşık dörtte birlik kısmını oluşturmaktadır. Ülkemizde de erkeklerde akciğer ve mesane kanseri ile birlikte en sık izlenen kanser türlerinden birini oluşturmaktadır.
Son yapılan çalışmalarda bir erkeğin yaşam boyu prostat kanserine yakalanma riskinin %15-20 arasında olmasına karşın bu hastalığa bağlı ölüm riskinin %3 civarında olduğu rapor edilmektedir. Bu durum prostat kanserinin çok görülen bir kanser olmasına karşın, özellikle erken safhada teşhis edildiğinde ve doğru bir tedavi şeması uygulandığında iyileşme şansının çok yüksek bir hastalık olmasıyla ilişkilidir.
Prostat Füzyon Biyopsi ya da MR Füzyon Biyopsi, prostatta kanser şüphesi taşıyan odakları saptayarak, bu hedeflere yönelik nokta atış yapılmasını sağlayan hassasiyeti yüksek “akıllı biyopsi” yöntemidir.
İşlemde öncelikle prostata ait çok kesitli MR görüntüleri incelenerek kanser açısından şüpheli odaklar işaretlenmektedir. Daha sonra MR görüntüleri özel bir yazılım yardımıyla işlenerek ultrason görüntüleri ile birleştirilmekte ve görüntüler 3 boyutlu hale getirildikten sonra biyopsi iğnesi robotik bir kol yardımıyla işaretlenmiş şüpheli noktalara yönlendirilerek hedefe yönelik biyopsi işlemi yapılmaktadır. Bu yöntem prostat kanseri tanısında oldukça yüksek doğruluk oranına (%98) sahip olup, standart biyopsilerde olduğu gibi kanser olguları atlanmamakta ve tekrarlayan biyopsilere gerek kalmamaktadır.
Yüksek yoğunlukta odaklanmış ses dalgaları yardımı ile prostat içerisindeki kanser hücrelerinin yok edilmesi işlemidir. Genel anestezi altında makattan yerleştirilen ultrason kaynağı ile prostat dokusunda hedeflenen noktalar HIFU ile oluşturulan yüksek ısı enerjisiyle harap edilerek yok edilmektedir.
Prostat kanseri vakalarında son yıllarda ameliyatsız bir tedavi şekli olarak öne çıkan HIFU yöntemi büyük avantajlar sağlamaktadır. Özellikle HIFU teknolojisinin son versiyonu ile çevre dokulara zarar verilmeden prostatın sadece hastalıklı bölgesinin tedavi edilebilmesi sayesinde klasik cerrahinin olası yan etkileri arasında sayılan idrar kaçırma veya cinsel fonksiyon bozukluğu gibi riskler de ortadan kaldırılmış olmaktadır.
NOT : Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.