Erken Boşalma

Erken boşalma neden olur?

Erken boşalmanın sebebi tam olarak bilinmemektedir. Ama çoğu zaman altta yatan anksiyete ya da depresyon gibi psikolojik bir stres nedeni vardır. Nadiren altta yatan fiziksel bir nedende olabilir: ürolojik hastalıklar, hormonal problemler, yaralanmalar ve ürogenital enfeksiyonlar gibi. Yeni bir partner edinenlerde veya uzun süre seksüel aktivitede bulunmayan erkeklerde erken boşalma sorunu daha sık izlenmektedir. Birçok erkek seksüel olarak deneyim kazandıkça ve yaşlandıkça boşalma süresini uzatmayı öğrenebilmektedir.

Erken boşalma belirtileri nelerdir?

Erken boşalma sorunu yaşayan erkeklerde görülen belirtiler şu şekildedir;

• Bu sorunu yaşayan kişiler ilişkiye başlamadan önce ya da hemen sonra, istemi olmaksızın, sınırlı bir cinsel uyarıyla boşalmaktadır. Bu süre sıklıkla 1 dakikanın altında olmaktadır.
• En önemli belirtilerinden birisi de kişinin ilişki öncesi yaşadığı kaygıdır. Bu kaygı zamanla cinsel isteksizlik ve sertleşme sorunu gibi başka cinsel işlev bozukluklarına da yol açabilmektedir.
• Genellikle utanç duyma, hayal kırıklığı ve suçluluk duyguları oluşmaktadır.
• Tedavi edilmediğinde çiftler arasında huzursuzluk, tartışmalar ve karşılıklı suçlamalara yol açabilmektedir.
• Bu sorun partner içinde sıkıntılı bir durumdur. Yarım kalmışlık hissi, orgazm bozuklukları, cinsel isteksizlik ve zamanla eşe karşı gelişen öfke duygusu partnerde sıklıkla izlenen sorunlardır.

Erken boşalma teşhisi nasıl konulur?

Prematür ejakulasyon tanısında temel olan doktor hasta görüşmesi ve detaylı anamnez alınmasıdır. Erken boşalmaya neden olan altta yatan ürogenital enfeksiyonlar, hormonal problemler, erektil disfonksiyon gibi fiziksel problemler varsa bunlara yönelik tetkikler ve araştırmalar yapılır. Uygun hastalarda boşalma süresi hastadan öğrenilebilir. Çeşitli sorgulama formları ile hasta şikayetleri daha objektif olarak değerlendirilebilir.

Erken boşalma tedavisi nasıl yapılır?

Eğer erken boşalmaya başka bir hastalık neden oluyorsa (örneğin, hipotiroidi ve kronik prostat iltihabı gibi), bu hastalıkların tedavi edilmesi sorun üzerinde olumlu etkileri yaratacaktır.

1. Davranışsal ve Bilişsel Tedaviler: Davranışsal teknikler arasında en sık kullanılan “sıkma” ile “dur – başla” tekniği tekniğidir. Bu teknikler penis uyarılmasının azaltılmasını ve bu sayede boşalma süresinin geciktirilmesini amaçlar. Sıkma tekniği, ilişkide boşalma hissi oluşmaya başladığında ilişkinin durdurularak, penis ucunun boşalma hissi geçene kadar sıkılması ve bu sayede boşalmanın geciktirilmesidir. Yine cinsel birliktelikten önce mastürbasyon yapmak pek çok genç erkeğin kullandığı bir tekniktir. Mastürbasyon sonrası penis duyarlılığının azalması, toparlanma döneminden sonra boşalmanın gecikmesine neden olur.
2. Egzersiz ve Spor: Pelvik taban kaslarını çalıştırmaya yarayan Kegel egzersizleri de tedavide kullanılmaktadır. Cinsel ilişki esnasında kişi boşalacağını hissettiği sırada, bu bölgedeki kasları kasarak mesane boynundaki kas yapısının da kasılmasını sağlayarak boşalmayı kontrol edebilecektir. 
3. Lokal Anestezik Krem ve Spreyler:  Penise anestezik sprey sıkarak ya da lokal anestezik kremler ve jeller kullanılarak erken boşalmanın önüne geçilebilmektedir. Bu ilaçların sağladığı en önemli avantaj sistemik yan etkilerinin bulunmamasıdır. Bununla birlikte kadın ve erkekte ilişkiden alınan hazzı ve orgazm hissini azaltabilmektedir.
4. İlaç Tedavisi: Ağızdan kullanılan ilaçlar bu sorunun tedavisinde en çok tercih edilen yöntemdir. Her gün kullanım gerektiren, duygu durum değişikliklerine yol açabilen ve sistemik yan etkiler doğurabilen, depresyon tedavisinde de kullanılan ilaçların tercih edilme oranları düşürmektedir. Aynı tür ilaçların sadece erken boşalma tedavisi için geliştirilen yeni formları sadece ilişkiden 1-3 saat kadar önce kullanılmaktadır. Her gün kullanım gerektirmemesi ve sistemik yan etkileri olmaması sebebiyle bu ilaçların erken boşalma tedavisinde hasta memnuniyeti daha yüksektir.
5. Penis Başına Dolgu Uygulaması (glans hassasiyeti tedavisi) : Penis başı dolgu uygulaması; erken boşalmanın önemli sebeplerinden birisi olan penis aşırı duyarlılığını azaltmak ve boşalma süresini uzatmak amacıyla uygulanan ameliyatsız bir tedavi yöntemidir. Uygulama klinik ortamında gerçekleştirilmektedir. Lokal anestezi altında uygulanan ağrısız bir işlem olup yaklaşık 5 dakika sürmektedir. Peniste sinir yoğunluğunun dolayısıyla duyusal hassasiyetin en fazla olduğu glans adını verdiğimiz baş bölgesine içerisinde hyaluronik asit bulunan dermal dolgu maddeleri enjekte edilmektedir.
      Penis başı mukozasının altına enjekte edilen hyaluronik asitli dolgu maddesi içerisinde suyu hapsederek şişmekte ve sinir uçları ile mukoza arasında bir bariyer oluşturarak bu bölgedeki hassasiyeti azaltmaktadır. Lokal anestezik içeren sprey, krem ve jellerin aksine ilişkiden alınan hissiyat ve hazda bir azalma olmamaktadır. İşlemin etkisinin oturması 1-2 haftalık bir süreç gerektirmektedir. Hyaluronik asit yapıdaki dolgu maddeleri vücutta doğal olarak bulunan biyolojik uyumlu moleküller olup, peniste kullanımı ile ilgili bildirilen önemli bir yan etkisı yoktur ve kullanımları son derece güvenli kabul edilmektedir.
      Yapılan meta-analizlerde ve güncel Avrupa Üroloji Kılavuzlarında işlem sonrası boşalma süresindeki uzama ortalama 3 dakika olarak bildirilmekte; yöntem oldukça etkili ve güvenli olarak nitelendirilmektedir. Bu işlemin etki süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte kaliteli bir dolgu maddesi kullanıldığında ortalama 1-1,5 yıl kadar sürmektedir. Bu sürenin sonunda yani dolgu maddesi eridikten sonra hastaların bir kısmında boşalma süresinin uzamış olarak devam ettiği görülmektedir. Bu durum boşalmanın aynı zamanda öğrenilmiş bir davranış olmasıyla ilişkilidir. Dolgu maddesi eridiğinde tekrar erken boşalma sorunu yaşayamaya başlayan kişilerde ise bu uygulamanın tekrar edilebilir olduğu unutulmamalıdır.
6. Selektif Dorsal Nörektomi: Penis başındaki aşırı duyarlılığı azaltmaya yönelik geliştirilmiş cerrahi bir yöntemdir. Penise giden sinirlerin kesilmesi ya da yakma, dondurma gibi yöntemlerle tahrip edilerek aşırı hassasiyetin giderilmesi ve boşalma süresinin uzatılması amaçlanmaktadır. Geri dönüşümsüz bir işlem olması, aynı zamanda etkinliği ve güvenilirliği konusundaki çekinceler nedeniyle güncel kılavuzlarda bu yöntemin kullanımı önerilmemektedir.